Oyun Nedir?
Oyun
karmaşık bir insan davranışıdır. Dinamik bir süreçtir, ilgi ve eğlenceyi
içerir. Spontan olarak kendiliğinden başlar, belli bir amacı yoktur, oyuna
tam konsantre olur, çocuğa mutluluk ve haz verir.
Oyun çocuğu
yetişkin hayata hazırlayan en etkin yoldur. Oyun sürecinde, içinde çeşitli
davranışların motivasyonların, fırsatların, alıştırmaların, uygulamaların,
becerilerin ve kavrayışların olduğunu biliyoruz.Yetişkinlerin gözüyle oyun
çocuğun eğlenmesi, oyalanması başlarından savmak için bir uğraş olarak
görürler, oysa oyun çocuk için ciddi bir iştir.
Oyun, çocukların tüm
alanlardaki gelişimlerine katkı getirir; zihinsel, duygusal fiziksel ve
psikomotor (bedensel) gelişimlerini, sosyal ve dil gelişimleri üzerine
etkilidir.
Oyunun İşlevi
Oyunun pek çok işlevi
bulunmaktadır. Oyun, çocuğun hayattaki en önemli işidir. Oyun yoluyla hayatta
kalma becerilerini öğrenir ve içine doğduğu karmaşık dünyaya ilişkin bir düzen
arar ve bulur. Oyun yoluyla bedenini kontrol etmeyi öğrenir. Beyni, gözleri,
elleri, ayakları arasında uyumu ve dengeyi sağlamayı öğrenir.
Oyun yoluyla
çevresindeki somut dünyayı araştırır, keşfeder, buna ilişkin bilgiler toplar ve
düşünmeyi öğrenir; yine oyun yoluyla duygusal sorunlarını dışa vurur ve ilkel
duygularını kontrol etmeyi öğrenir. insanlarla daha duyarlı ve sağlıklı
ilişkiler kurmayı öğrenir. Oyun yoluyla sosyal bir varlık olmayı ve kendi
toplumu içinde yer almayı öğrenir. Oyun, çocuğun kendini iyi hissetmesini
sağlar ve yaşamı dolu yaşaması için kendi tecrübeleri edinmesini sağlar.
Çocuk, oyunu
isteyerek sürdürdüğü için dikkatini yoğunlaştırmayı ve yaptığı işte sebat
etmeyi, kararlılıkla işini sürdürmeyi öğrenir
Oyun oynarken çocuklar
temsili anlamda rol yaparlar. Eğitimcilere göre insan olmanın en büyük
özelliklerinden birisi rol yapabilmektir. Rol
yapabilmek, “bir nesneyi
ya da bir insanı başka bir şeyin ya da kişinin yerine koyabilmek” anlamına
gelir. Çocukların oyunları arasında yer alan hayalî oyunlarda çocuklar bu
fırsatı bulur. Hayalî oyunlarda çocuklar örneğin; anne olur, baba olur ya da
polis olur.
Birlikte oyun
oynarken çocuklar birbirleri ile iletişim içindedirler. Oyunda, konuşma dilini
aktif, işlevsel olarak kullanırlar. Hayali oyunda sembolizasyon yeteneği
gelişen çocuğun dil gelişiminde de olumlu etkileri görülür.
Oyun oynarken
çocuklar fiziksel güç ile şiddet kullanmanın ne demek olduğunu, savaşın ne
demek olduğunu, şefkat duygusunu, bir başkasını incitmemek, adil olmak ve
hakkı öğrenir.
Oyun,
çocukların ruh sağlığına da katkı sağlar; duygularıyla barışmada ve kişiler
arası ilişkilerinde uyumlu olmalarına ve iletişim kurmalarına yardımcı olur.
Gerçek yaşamda kendisini rahatsız eden durumları ve duygularını oyunda ifade
edebilir veya sembolik olarak oyununa yansıtabilir. Çocuklarla çalışan uzmanlar
oyun terapisini çocukların problemlerini dışavurum ve tedavisinde aktif
olarak kullanmaktadır.
Serbest Akışlı Oyun
Fikirler, düşünceler
ve ilişkiler içinde oyuna kendini kaybedercesine verir. Serbest akışlı oyun
içinde çocuk özgün bir düşünür olur; hayal etme anlamında düşsel yaratıcılık ve pratik alana aktarmaktaki mucit yaratıcılık yeteneklerini kullanır. Çocuk birinci elden deneyim elde
eder. Çocukların
olayları doğrudan yaşayarak edindikleri izlenimler yoluyla kavram
geliştirmelerine ve bu kavramları netleştirebilmelerine olanak veren
deneyimler, yaşam tecrübeleridir.
Serbest Akışlı Oyunun
Önemi ve Yararları
Serbest akışlı oyunun
önemi ve yararları şöyle özetlenebilir:
• Aktif bir süreç
olduğu için ve hedef olmadığı için önemlidir.
• İçsel motivasyon
olduğu için önemlidir.
• Kurallara, baskıya,
amaçlara, verilen ödev ya da görevlere veya kesin bir
yönlendirmeye
uyulmasını talep eden dışardan bir baskı kaynağı olmadığı
için önemlidir.
• “Böyle yapsak ...
nasıl olur?” gibi ya da “... olsa.” ve “ -mış gibi yapalım.” gibi
olası ve alternatif
dünyalara ilişkin farz etmeleri, hayalî düşünceyi içeren bir yapısı vardır ve
bu nedenle de oyunu oynayanları en üst düzeydeki işlevlerine yükseltir. Bu
işlevlerin hayalî düşünce, yaratıcı düşünce, orijinallik ve yaratıcı buluş
olduğu belirtilmektedir.
• Nesnelerin,
olayların üzerinde düşünmeyi, bildiklerimiz üzerinde düşünmeyi
ve bildiklerimizin
farkında olmayı içerir ki bunları fark etmeyi, neyi bildiğimiz bilmeyi içerdiği
için önemlidir.
• Birinci elden deneyimleri aktif bir biçimde kullandığı için
önemlidir.
• Oyun süreklilik
gösterir ve tam anlamıyla oyun kendi akışı içinde iken, gerçek
yaşamlarımızda
yapabileceklerimizi önceden işlememize yardımcı olduğu için önemlidir.
Oyun
Gelişimi
0-12 Ay Dönemin Oyun
Gelişimi
Yaşamın ilk yılında
görülen oyun türü çevreyi keşfetme, davranışları tekrarlama ve kendi
başardıklarından mutluluk duyma şeklindedir. Doğumdan bir ay sonra bebeğin
çevresini araştırmaya başlamasıyla oyun davranışlarının temeli atılır.
Bebek 6 aylık
olduğunda, el ve göz koordinasyonu güçlendiğinde hareketlerini
kontrol edebilir ve
kolunun uzandığı nesneleri alıp tutabilir. Bebek 7 aylıkken tanıdık kişileri
yabancılardan ayırt edebilir. 8-9 aylıkken yerde düzgün bir şekilde oturup
sağındaki, solundaki ve etrafındaki oyuncaklarına devrilmeden erişebilir.
Emeklemeye ve gözüne çarpan nesnelere ulaşmaya çalışır.
Bebek 10 aylıkken
istemli olarak mama sandalyesinden kaşık, bardak, oyuncak ve her türlü nesneyi
aşağıya atar. Neler olabileceği merakı onu bu davranışlara iter. Elindeki
kaşığı farklı yüzeylere vurup çıkardığı sese tepkiler göstererek eğlenir.
Burada yeni şeyleri
keşfetme, ilişkilendirme ve eğlenme söz konusudur.
Bebek 11 aylıkken
ayağa kalkıp, yetişkinin desteği ile bir iki adım atabilir. Bu evrede bebeğin
dikkati çevresindeki nesnelere yöneliktir. Arada sırada, az da olsa
davranışlarında görülen taklit unsurları kısa süreli belleğinin gelişmekte
olduğunu göstermektedir. Bebekler, 12. ayda eşyalara tutunarak kendi başlarına
yürüyebilirler, koltukların üzerine çıkıp oturabilirler, çekmeceleri açıp
karıştırabilirler ve dolapların kapağını açabilirler. Yine bu evrede nesnelerin
adlarını bilmemekle beraber ne işe yaradıklarını bildiklerini gösterebilirler. Örneğin; tarağı saçına sürüp
taramaya çalışmak, boş bardağı ağzına götürüp içer gibi yapmak.
Bebek 12-13 aylıktan
itibaren yürüme aşamasına gelmiştir. Bu dönem oldukça enerji dolu, hareketli
bir süreci kapsar. Artık çocuk çevresiyle yetinmeyip eline alabileceği birden
fazla oyuncağa ihtiyaç duymaya başlar. Bunları amaçlarına uygun olarak
kullanmaya başlar. Örneğin; oyuncak telefon, tarak, fırça gibi.
Blokları,küpleri bir kutudan diğerine boşaltmak yerine artık onları başka
nesnelerin yerine kullanmaya başlar. Örneğin; sandalye, masa gibi. Bu duruma
nesnelerin temsili kullanımı denir. Bu davranışlar bilişsel gelişimin önemli
bir evresi olan hayali oyun veya başka bir deyişle “öyleymiş gibi” oyunun
başlangıcını göstermektedir.
1-2 Yaş Döneminde
Oyun Gelişimi
Birinci yılın sonunda
bebek, oyuncaklarını ele almada daha beceriklidir. Farklı seslerden,
renklerden, görüntülerden hoşlanır. Eline geçirdiği kağıtları yırtabilir.
Oturup kalkma, yürüme becerileri geliştiği için tekerlekli oyuncaklarını itip
çekebilir, elleriyle arabaları bir yüzeyde sürebilir. Oyuncaklarını bir yerden
başka bir yere taşıyabilir.
Bebek 18 aylıkken
elindeki tarakla bebeğinin saçını taramaya başlar. Yere çömelip kitap sayfaları
karıştırır. İnşa blokları, basit bulmacalar, yumuşak hayvan oyuncaklarla uzun
süre oynayabilir. Üç küpü üst üste koyarken 2 yaş civarında bu altı veya daha
fazla sayılara çıkabilir. Kil, hamur, su, kumla oynamaktan zevk alır.
Boya fırçasını tutuşu
el göz koordinasyonunun gelişmesine bağlıdır. Fırça veya kalemi orta yerinden
avuç içine alıp gelişi güzel çizgiler çizebilir. İki elini de aynı şekilde
kullanabilir, bazen tek bir el tercih edilebilir.
İki yaşından sonra “öyleymiş gibi” oyunlar için
çevresinde bulduklarını kullanır.
2-3 Yaş Döneminde
Oyun Gelişimi
Bu yaşlarda topla
oynamaya, büyük birimlerle inşa oyunlarına, eşleştirme ve gruplama oyunlarına,
oyuncakları sıraya dizmeye, itip çekmeye, kum ve su oyunlarına, basit
bilgisayar oyunlarına, müzik aletleri çalmaya ve resimli kitaplara ilgi
duyarlar.
İki yaşından itibaren
çocuğun büyük ve küçük kas hareketlerinde becerisi artmıştır. Taşıma, kaldırma,
tırmanma, atlama, koşma, zıplama gibi hareketler ortaya çıkar. Üç tekerlekli
bisiklete binme, ayakları yardımıyla pedal çevirme, direksiyon kullanıp
köşeleri dönme becerisi gelişir. Topa ayağıyla vurmaya çalışır, topu atabilir
fakat yakalamakta başarılı olamaz. İnşa oyunlarında da gelişme görülür. 2
yaşında 6 blokla oynarken, 3 yaşında 9-10 blok kullanabilir.
Bu aşamada oyun,
“yalnız” oyunla “başkalarını seyretmek” arasında bir özellik
taşır. Çocuğun
benmerkeziyetçi oluşu, neyin “ben” neyin “ben olmadığı” arasındaki farkı
kavrayamadığından oyuncak ve yetişkinlerin ilgisini paylaşmada güçlük görülür.
Bu yaşlarda çocuk, yanındaki bir başkasının onun ne gördüğünü, hissettiğini,
ihtiyaç ve niyetlerini aynen bileceğini düşünür.
3-4 Yaş Döneminde
Oyun Gelişimi
Üç yaşından sonra
çocuklar okul ortamında, küçük grup içinde diğer çocuklarla
etkileşime girerler.
Bu yıl içinde sosyalleşme ve arkadaş edinme eğilimi başlar. Büyüklerin sürekli
yanlarında bulunmaları isteği azalır, onların sadece ihtiyaçları olduğunda
yanlarında olacaklarını bilmeleri önemlidir. Bu aşamada çocuklar, açık havada
oynamayı, inşa oyunlarını, kapalı mekanda masa üstünde veya yerde oynamayı,
sosyodramatik oyunları tercih ederler.
4-5 Yaş Döneminde
Oyun Gelişimi
Bu yaşlardan itibaren
çocuğun günlük yaşam davranışlarında becerisi artar. Bununla birlikte
etrafındakilerle iletişiminde ilerleme kaydeder. Çok ayrıntılı hayali oyunların
yanı sıra gelişmiş açık hava oyunlarına da ilgi duyar. Bu yaşlarda kurallı
takım oyunları görülür. Bazı sporları, el becerisi gerektiren etkinlikleri,
yaratıcı oyunları, sanatsal çalışmaları tercih etme yatkınlığı görülebilir. Bu
dönemde kız ve erkek çocukların her türlü etkinliklerde yer almaları kendi
potansiyellerini ortaya koyma bakımından çok önemlidir. Çocukları
cinsiyetlerine göre oyunlara ve etkinliklere yönlendirmek, onların birçok
alanda gelişmelerini engeller.
Sosyodramatik oyunlar
oldukça ayrıntılı bir şekilde planlanır, roller gerçeğe uygun şekilde ele
alınır ve önceden karar verilen senaryoya uygun olarak oynanır. Oyunda
çocukların birbirlerine duyarlı olup, yardım etmeleri onların benmerkezcilikten
uzaklaştıklarını göstermektedir. Genellikle kendinden küçük çocuklara rehberlik
yapmayı severler.
5-12 Yaş Döneminde
Oyun Gelişimi
5-12 yaş grubunda
okulun başlamasıyla sosyal kuralların benimsenmesi ile birlikte akranlarla
oynanan kurallı ve rekabet içeren oyunlar artar. Spor, açık hava oyunları, dans
gibi aktiviteler hem kendini sosyal ortamda kabul ettirme hem de ilgi
alanlarını belirlemede oldukça önemlidir.
Bu dönemde derslerin
artması ile çocukların oyun oynanması ketlenmekte veya çocuklar arkadaşlarıyla
görüşemedikleri veya toplu oyunlara katılmadıkları için bilgisayar oyunlarına
ilgiler artar.
Bilgisayar ve tablet
oyunlarını oynamasına dikkatle birlikte karar verilmeli ve zamanının çoğunu
almasına engel olunmalıdır. Ancak günümüz koşullarında bilgisayar oyunlarından
tamamen uzak tutmak uygun olmayabilir.
*Çocuğun
oynayabileceği güvenli bir ortam hazırlayın.
*Her gün düzenli
olarak en az 15-20 dakika onunla oyun oynamaya vakit ayırın. Oyunda müdahele
etmeyin.
*Yumuşak ses tonuyla
konuşun.
*Olumlu mesaj veren
oyunlar oynayın.
*Hayal gücünü ve
yaratıcılığını zenginleştiren oyunları teşvik edin.
*Çocuğun yaptıklarını
görerek bunlarla ilgilendiğinizi belli edin.
*Gülümseyerek ve göz
teması kurarak oyun oynayın ve siz de zevk alın!
*Çocuğu oyun
sürecinden birden koparmamak gerekir. Ne kadar oynayacağına oyuna oturmadan
önce karar verin.
**Anne ve babanın
sevgi dolu, sıcak yaklaşımıyla, sık sık birlikte oynanılan, ilgilenilen
çocuklar daha iyi gelişir ve beceriler kazanır.
*Olumlu mesaj veren
oyunlar oynayın.
*Hayal gücünü ve
yaratıcılığını zenginleştiren oyunları teşvik edin.
*Çocuğun yaptıklarını
görerek bunlarla ilgilendiğinizi belli edin.
*Gülümseyerek ve göz
teması kurarak oyun oynayın ve siz de zevk alın!
*Çocuğu oyun
sürecinden birden koparmamak gerekir. Ne kadar oynayacağına oyuna oturmadan
önce karar verin.
**Anne ve babanın
sevgi dolu, sıcak yaklaşımıyla, sık sık birlikte oynanılan, ilgilenilen
çocuklar daha iyi gelişir ve beceriler kazanır.
Uz.Dr. Selcen ESENYEL
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Derince Eğitim Ve Araştırma Hastanesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder