Alt ıslatma ülkemizde çocuk ruh sağlığı
birimlerine en sık başvuru nedenleri arasındadır. 5 yaşındaki çocukların
yaklaşık % 15’inde alt ıslatma görülmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda da
her 100 çocuktan 22’si altını ıslatmaktadır. Ergenlik çağında bu oran %3’e
düşmektedir. Ailecek yaşanan bu durum, çocukta kendilik algısını negatif
etkilemekte, bilinçsiz aile yaklaşımları ile daha da içinden çıkılmaz bir hal
almaktadır.
Bu çocuklar aile ve sosyal çevre içinde
güvensiz, okul ortamında içine kapanık ve çoğu zaman vasat başarı düzeyinde,
gezi, kamp aile ziyaretleri gibi etkinliklerde isteksizlik gibi sorunlar
yaşamaktadırlar. Bu sorunlarla birlikte polikliniklere başvuran hasta ve
aileleri çoğu zaman altta yatan tıbbi bir neden olmadıklarını doktorları
söylediklerinde artık yapacak bir şey kalmadığını düşünerek sorunu çözmekten
vazgeçerler.
--Peki
çocuklarda hangi alt ıslatma tedavi gerekir veya arada bir olan altına
kaçırmalardan ayırt edilir?
Alt Islatma( Enurezis) Nedir?
Alt
Islatma ya da tıbbi olarak enurezis terimi, çocuklarda en az 5 yaştan sonra
yineleyici istemsiz ya da amaçlı olarak gündüz ve/veya gece yatağına ya da
giysilere idrar kaçırması olarak tanımlanabilir.
Enurezis
tanısı konması için, en az ardışık üç ay, haftada iki kez ortaya çıkan bir
sıklıkta olması ya da klinik açıdan belirgin bir sıkıntı doğurması, gerek
toplum içinde gerekse diğer işlevsellik alanlarında bozulmalara yol açması
öngörülmektedir.
Bu
durum bir ilaç (örneğin diüretikler) ya da madde kullanımına bağlı olarak gelişmemelidir.
Gene bu durum bir tıbbi duruma ( Diabetes Mellitus, spina bifida, nöbetli
hastalıklar) bağlı olarak ortaya çıkmamalıdır.
Enurezis
3 tipe ayrılır:
1)
Sadece gece(
nokturnal)-çoğu
3)
Hem gündüz
hem gece (mikst tip)
Enurezis başlangıç ve gidiş özelliklerine göre de kendi içinde primer ve
sekonder diye iki gruba ayrılır. Primerde; idrar kaçırmalar bebeklik döneminden
beri kesintisiz olarak sürmektedir. Sekonderde ise en az bir yıllık idrar
kontrolünden sonra başlaması söz konusudur. Yani çocuk tuvalet eğitimini gece
ve gündüz tamamladıktan en az 1 yıl sonra tekrar altına kaçırmaları başlar.
Aile içindeki olumsuz olaylar, ayrılık, okul başarısızlığı gibi psikososyal
nedenlere bağlı alt ıslatmalar sekonder tipine örnektir.
-Alt ıslatma, en sık 5-8 yaşlarında görülmekte, kendi kendine de düzelebilmekte, sıklığı yaş
ilerledikçe azalmakta, erişkin yaşlarda %1 oranında devam etmektedir.
Erkeklerde kız çocuklardan daha fazla görülür ergenlikte eşitlenir.
Nedenleri
1) Genetik ve
ailesel geçiş
-Alt ıslatmada genetik ve ailesel geçiş yaygındır. Alt ıslatan çocukların %
70-75’inin 1. Derece akrabalarında alt ıslatma hikayesi vardır. Türkiye’de de alt
ıslatanlar için bu tipik bir özelliktir ve bir araştırmada bu oran % 76 bulunmuştur.
-Anne-babada geçmişte alt ıslatma öyküsü varsa ailelerin, çocuklardaki alt
ıslatmayı fazla önemsemediği, geçmişte kendilerinde veya diğer çocuklarda
olduğu gibi kendiliğinden geçmesini bekledikleri, bu sebeple başvuru yaşının
geciktiği görülmüştür.
-Alt ıslatan çocuklarda işlevsel idrar torbası kapasitesinin daha düşük
kapasitede olması, idrar torbasının
çıkışındaki kas sistemindeki gelişmenin gecikmesi, uyku kaynaklı problemler (uykusunun
ağır olması gibi) fizyolojik nedenlerdir.
2) Organik patolojiler
-Aşırı aktif idrar torbası, idrar yolu enfeksiyonu, sistit, şeker
hastalığı, Diabetes insipitus
**Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonda böbreklere geri kaçış diye kabaca
söyleyeceğimiz Vezikoüreteral reflü
akılda tutulmalı ve buna yönelik urodinamik tetkikler planlanmalıdır.
- geniz eti, iri bademcik, kansızlık , uyku apnesi,
3) Gelişimsel
gecikme
Motor mental geriliği olan çocuklarda doğal olarak tuvalet eğitimi gecikebilir ve eğitimi daha uzun sürebilir. Gece altını ıslatma geriliğin derecesine göre devam etmektedir.
4)
Psikososyal nedenler
-Tuvalet eğitiminin yanlış zamanda verilmesi
-Zorlu hayat şartları: Aileden ayrılma, anne babadan birinin ölmesi, bir
kardeşin doğumu, yeni bir eve taşınma, aile geçimsizliği, çocuğa kötü muamele,
hastaneye yatma veya cerrahi müdaheleler çocuklarda alt ıslatmaya neden
olabilir.
-Enurezisle birlikte olan psikiyatrik bozukluklar: dikkat eksikliği,
öğrenme güçlüğü, çekingenlik gibi.
Tedavi
-Varsa tıbbi durumun tanısı ve tedavisi. Öncelikle çocuk doktoru ve altta
yatan kronik başka bir hastalık bununla
ilgili çocuk cerrahisi, nefroloji gibi bölümlere tanı ve tedavi amaçlı
gidilmesi önerilir.
Tam idrar tahlili, Üriner Sistem Ultrasonu, urodinami, idrar kültürü gibi
tetkikler gerekli olabilir.
Alt ıslatmanın en sık nedenlerinden biri idrar yolu enfeksiyonu olduğu için
idrar yolu enfeksiyonunu yönünden incelemek gerekir. Aile hekimi veya çocuk doktorunuz
ailelere çocuklarına bol su içirtmesi, günlük çamaşır değiştirtmesi, sıkı
kıyafetler giydirmemesi, çocuklarına verdikleri tuvalet eğitimi hakkında
önerilerde bulunur.
-Tedavinin ilk ve en önemli adımı; çocuğun tedaviye motive edilmesidir.
Çocukla güvenilir ve kabullenici tuutmda bir ilişki kurulması, ailenin anlayış ve desteğinin sağlanması,
problemin çözüleceğine dair güven verilmesi ve suçluluk duygusunun giderilmesi
çok önemlidir.
-Tedavi aşamasında çocuğun altı kesinlikle bezlenmemelidir.
-Daha sonra dikkat edilecek önerilerle birlikte takvim yöntemi planlanır.
-- Gece yatmadan 1 saat önce su ve sulu yiyecekler, çay, kola, kahve
kısıtlanması,
-- gece yatmadan önce mutlaka tuvalete gitmesi
--Yattıktan 1 saat sonra uyandırmalı
İlaç tedavisi takvim yöntemine ek olarak başlanabilir. Kullanım süresi ve
dozu hastaya bağlı değişmekle birlikte %60-70 e varan başarı elde ediliyor. Ek
takvim yöntemi ile tedavi başarısı % 80-90 a çıkmaktadır.
Diğer
yöntemler
--Alarm cihazı-derin uykusu olanlarda, gece uyanarak tuvalete gitmesini
kazandırmak amacıyla yapılır.
--Akupunktur tedavisi
Tuvalet
Eğitimi
2 yaşından sonra çocuğa tuvalet eğitimini kazandırabilirsiniz. Bu dönem aslında çocuğun özerklik dönemidir. Etrafındaki herşeyi merak etme tehlikenin farkında
olmadan herşeyi öğrenme isteğiyle ve annenin tehlikeden koruma içgüdüsüyle çocuğu durdurduğu ,sınırlamaya çalışma dönemine rast gelir. Bu çatışma kendini beslenme ve uyku alanları ve tabii tuvalet eğitimi dönemine de yansır. Bu yüzden tuvalet eğitiminde aşağıda sıralayacağımız tutum şekillerinde çocuğa tuvaletini söyleme alışkanlığı kazandırılır:
-Tuvalet eğitimi verirken ne çok gevşek ne de sıkı bir tutum işe yarar.
-Sabırlı, ufak problemleri kaygıyla tepki vermeyen, eğitimi oyunla veren
kararlı bir anne baba olun.
Çocuğun çiş ya da kakasının gelmiş olabileceği varsayıldığı saatlerde
tuvalete götürün, bu işlemi uygun ve belli aralıklarla yineleyin.
Haber verdiğinde ödüllendirin.
Tuvalet eğitimine 18-24 ayları arasında başlanabilir, bazı çocuklarda 30
aya kadar beklemek gerekebilir. Çocuğun tuvaletini söyleyip söylemeyeceğini en iyi anne ayırt edebilir. Çocuğunuz tuvaleti geldiğinde davranışlarını değiştiriyor, arkalara saklanıyor, tuvaletinin geldiğini hissediyorsa tuvalet eğitimi verilebilir demektir. Gelişim geriliği olan çocuklarda tuvalet eğitimi geç yaşlara sarkabilir. Gerilikle takip edilen çocuğu olan aileler de bu konuda sabırsız davranmamalıdır.
Dr. Selcen ESENYEL
Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder